-
ansızın bir kiraz sabahında
güneşli bir güne gel,
alacakaranlık yorgun gözlerini
kızıl güneşe aralarken.
kır lalesi hüzünlü yaprağında
bir damla çiy ağlarken,
toprak kırağıdan battaniyesini
usulca üzerinden atarken.
günebakan utangaç boynunda
sessizce yere bakarken,
altın sarısı kirpiklerini
dökmeye daha var, henüz erken.
güneşli bir günde gel
yağmurlu bir günde git
başımı yasladığım pencerenin
buğusuna karışsın gözyaşlarım -
gümüş,
çocukluğumda tuttuğum balıklar
kıpır kıpır, tutsak yüzgeçleri
ve de suya azad ederken geri,
özgürlüğe kıvranan cam gözleri
zümrüt,
bahçelerden erken çaldığım erikler
dalında apansız bastırdığım elmalar
salkım salkım koruk asmalarda,
steinbeck'in gazap üzümleri
kehribar,
sabah ayazında içimi kucaklayan,
gözlerimi yumduğum kızıl güneş
uçurtmalarımla semaya uzanan,
çocuk ellerimdeki minik telaş
mercan,
güzün dalında nar, kuzinede kor
haylaz bedenimde iz bırakan,
damarımı yırtan kör çinçin,
oluk oluk akan kızılcık kan
ametist,
kopardığım mayhoş çakal eriği
serkeş çiçekteki menekşe kırağı
avuç içlerimdeki sümbül kokusu
gönlümdeki kurumuş gül yaprağı
safir,
yıldız yıldız dökülen yakamoz
ay ışığında uğuldayan deniz
geceyi kaplayan asuman
yalnızlığım sessiz, koyu turkuaz