1. ansızın bir kiraz sabahında
    güneşli bir güne gel,
    alacakaranlık yorgun gözlerini
    kızıl güneşe aralarken.

    kır lalesi hüzünlü yaprağında
    bir damla çiy ağlarken,
    toprak kırağıdan battaniyesini
    usulca üzerinden atarken.

    günebakan utangaç boynunda
    sessizce yere bakarken,
    altın sarısı kirpiklerini
    dökmeye daha var, henüz erken.

    güneşli bir günde gel
    yağmurlu bir günde git
    başımı yasladığım pencerenin
    buğusuna karışsın gözyaşlarım
  2. gümüş,
    çocukluğumda tuttuğum balıklar
    kıpır kıpır, tutsak yüzgeçleri
    ve de suya azad ederken geri,
    özgürlüğe kıvranan cam gözleri

    zümrüt,
    bahçelerden erken çaldığım erikler
    dalında apansız bastırdığım elmalar
    salkım salkım koruk asmalarda,
    steinbeck'in gazap üzümleri

    kehribar,
    sabah ayazında içimi kucaklayan,
    gözlerimi yumduğum kızıl güneş
    uçurtmalarımla semaya uzanan,
    çocuk ellerimdeki minik telaş

    mercan,
    güzün dalında nar, kuzinede kor
    haylaz bedenimde iz bırakan,
    damarımı yırtan kör çinçin,
    oluk oluk akan kızılcık kan

    ametist,
    kopardığım mayhoş çakal eriği
    serkeş çiçekteki menekşe kırağı
    avuç içlerimdeki sümbül kokusu
    gönlümdeki kurumuş gül yaprağı

    safir,
    yıldız yıldız dökülen yakamoz
    ay ışığında uğuldayan deniz
    geceyi kaplayan asuman
    yalnızlığım sessiz, koyu turkuaz